13 Şubat 2009 Cuma

Atasözleri ve Deyimlerimiz

Köyde oldukça değişik kimi zaman coğrafi şartların getirdiği, özellikle dolayısıyla kaba, kimi zaman sevecen ve tamamı yol gösterici sözleri, özellikle yaşlı bayanlar başta olmak üzere tüm ihtiyarlar ve kısmen de gençler kullanmaktadır. Unutulmaması en büyük arzumuzdur. Birkaç örnek verecek olursak:
At ver hısım ol, kız ver hasım ol.
El atına binen tez iner.
El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
Akşamın şerrinden sabahın işi hayırlıdır.
Bir ağacın dibine bin koyun yatar.
Azıcık aşım, ağrımadık başım.
Kara kazanın yanına gelme kara olursun.
Eli oturak dili bıtırak.
El yatar, ellez oturur.
İnersin gönül inersin, attan iner eşeğe binersin.
Saman elinse samanlık kendinin.
Çingenenin karı boşadığı vakit.... (Akşama doğru, uygunsuz an)
Çok konuşma arsız edersin.
Tavşanın sevmediği ot burnunun dibinde biter.
Haydan gelen huya gider.

DEYİMLER
Ağız yapmak : Numara ile istemez görünmek.
Ağız eğmek : Başkasına minnet etmek.
Aklına dammak : Aklına gelme.
Başa çıkmak : Üstesinden gelmek Sempati duymak.
Benzi sararmak : Korkmak
Bire bin katmak : İşittiklerini abartmak.
Boyu yüklü : Hamile.
Dilinde tüy bitmek : Sayısız uyarılarda bulunmak
Eli ayağı kesilmek : Coşkudan uzak kalmak, yorulmak
El içine çıkamamak : Başkalarından utanmak
Ele bakım olmak : Bakıma muhtaç olma hali.
Goraf goraf : Sıra sıra.
Gözü tutmamak : Hakkında olumlu düşünmemek.
Göz ağartmak : Birine sert bakmak.
Kulp takmak : Kara çalmak, iftira etmek.
O değilden : Farkına varmadan, çaktırmadan
Önlü arkalı konuşmak : İki yanlı konuşmak
Sapır buçuk : Saçma sapan konuşmak.
Sidik yarışı etmek : Başkasıyla yarışmaya girmek
Suya götürüp susuz getirmek : Kandırmak, aldatmak

Köyde Kullanılan Kelimeler:
Ananat : Üç dişli sap torplama aracı.
Annaç : Karşı.
Arılık : Temizlik maddelerinin genel adı.
Avara : Avare.
Azziye(Aziziye): Emirdağ.
Avzıtmak: Aldatmak,kandırmak.
Aze: kibrit.
Aydaş: Raşitık.
Ayıkken: Uyanıklık.
Aşırt: Dağın öbür yakası.
Belek: Çocuk kundak bezi.
Böle: Teyze çocuğu.
Böğün : Bugün.
Böğür : Yan.
Caka : İşve.
Cingan : Çingene.
Ceç: Ortaya çıkan ürün.
Cıbıldak: Çıplak.
Çıkılamak: Çıkın yapmak.
Çemkirmek: Kısa ve kesik kesik ürüp havlamak.
Çemrenmek: Kolları ve paçaları sıvamak.
Çerçi : Eşekli seyyar satıcı.
Deşirici: Dilenci.
Delik : Kapı,pencere.
Diğnenmek : Dinlenmek.
Dızıkmak:Koşmak.
Duluk: Şakak.
Ebicik: Ekmek.
Eneme: Seçme.
Eringen: Üşengeç.
Filik : Tiftik.
Fışkı : Koyun,inek pisliğinin genel adı.
Gağnı : Kağnı.
Gareser : Afyonkarahisar.
Gavur : Avrupa.
Gaydalı: Havalı.
Gayfe : Kahvehane.
Gede : Arada kalan,yersiz yurtsuz.
Gocuk : Mont,parka.
Golcak : Sayanın bölümü,kol kapatıcısı.
Gonak : Hükümet,adliye.
Gurulmak : Söz ve eda ile kendini öne çıkarmak.
Göbelek: Mantar.
Gözer: İri delikli büyük kalbur.
Gutmu : Kumaş türü.
Güpür güpür : Hızlı hızlı.
Halva:Helva.
Harım : Kerpiçten yapılmış duvar.
Hatıl : Ağaç ya da çimentodan yapılı büyük su kabı.
Hapız: Avuç dolusu.
Havas(olmak) : Gönül ilişkisi.
Havıd : Deve yuları.
Heç : Hiç.
Heçetmek : Hiç etmek,mahvetmek,bitirmek.
Helke: Bakır bakraç.
Hopsa: Sürülmemiş, bakir.
Horanta: Ev halkı, aile.
Hökümet : Hükümet,adliye.
Icıcık : Çok az.
Irakı : Rakı.
Irbık: Su kabi.
İpsiz : Berduş.
İşlik : Gömlek.
Kekil : Kakül.
Kırklık: Davar makası.
Kösmek: Yormak.
Kubarmak: Şişinmek.
Macır : Muhacir,göçmen.
Meram : Dert.
Mılcımış : Bozulmuş,cıvımış,kokuşmuş.
Nalin : Tahta terlik.
Ötürek İshal olma.
Perçem : Kakül.
Seki : Merdiven basamağı.
Soku : Ağaç tokmaklı,bulgur-yarma dövülen taş yapı.
Soyka : Ölü eşyası.
Seyirtmek: Koşmak.
Söbü: Kavun biçimli.
Şadı: Afacan, küçük bela.
Şirnemek Şımarmak.
Tehne :Tenha.
Turist : Avrupa'daki işçi.
Uruf : Ruh.
Usukmak Sakinleşmek.
Ürüya : Rüya.
Velesbit:Bisiklet.
Yağlık : Başa bağlanan örtü, yazma.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder